Çocuğun Soyadının Annenin Soyadı İle Değiştirilmesi

Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek, çocuğa kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi ve çocuğa kendi soyadının verilmesi davası açtığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa, annenin soyadı çocuğa verilebilir.

Y.2.HD. 2019/6722 E.-2019/10404 K.

Somut olayda velayet hakkına sahip davacı anne, davalı babanın çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, çocuğun yaşamını annesi ile geçirdiğini, her türlü işini kendisinin yerine getirdiğini, resmi işlemler ile çocuğun okul hayatında bu durumun dezavantajını yaşayacağını ileri sürmüş, davalı baba da 12.06.2019 tarihli temyize cevap dilekçesi ile, davacı ile boşandıklarından bu yana çocuk ile ilgilenemediğini, bundan sonra yurt dışında yaşama planı olduğunu, çocuk ile bağının böylelikle tamamen ortadan kalkacağını, çocuğa yeni yapmış olduğu evlilik ve bu evlilikten de bir çocuğunun daha olması nedeniyle zaman ayıramadığını, çocuğun tüm işlerini davacı annenin yerine getirdiğini, bu nedenle çocuğun günlük hayatında sorun yaşamaması için davacı annenin soyadını almasını kabul ettiğini bildirmiştir. Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde, çocuğun üstün yararı bakımından çocuğun ruhsal gelişimin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi dosya kapsamı ve davalı babanın temyize cevap dilekçesinde çocuğun soyadının değiştirilmesine muvafakat ettiği görüldüğünden, çocuğun üstün yararının varlığı anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline yönelik kararları da göz önüne alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Y. 2. HD. 2017/1097 E.-2018/12772 K.

Somut olayda velayet hakkına sahip davacı anne, soyadlarının farklı olmasından çocuğun rahatsız olduğunu ve kendisi ile aynı soyadı taşımak istediğini ileri sürmüş olup, davacı tanıkları da davalı babanın çocuğuna ilgisiz olduğunu, yaklaşık 3.5 yaşında olan çocuğu bir kez bile görmediğini, maddi ve manevi olarak da onunla ilgilenmediğini ileri sürmüştür. Çocuğunun soyadının davacı annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun ruhsal halinin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, çocuğun soyadının değişmesinde çocuğun üstün yararı da söz konusudur. Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline yönelik kararları da göz önüne alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Y. 2. HD. 2018/1306 E. 2018/4719 K.

Somut olayda velayet hakkına sahip davacı anne, soyadlarının farklı olmasından çocuğun rahatsız olduğunu ve anne ile aynı soyadını taşımak istediğini ileri sürmüş olup, davacı tanıkları da davalı babanın çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, yaklaşık 3 yıldır babanın çocuğunu görmeye gelmediğini, çocuğun birlikte yaşadığı anne ile aynı soyadı taşımamaktan rahatsız olduğunu, anne ile aynı soyadını taşımak istediğini sürekli dile getirdiğini, kendisini tanıtırken annenin soyadı olan “Karakol” olarak ifade ettiğini, beyan etmişlerdir. Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, az önce dinlenen tanıklardan çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesi çocuğun üstün yararına olacağı anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalar ışığında; velayet hakkı tevdi edilen annenin, çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin, velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme yetkisinin de olduğu, aynı hukuksal konumda olan erkeğe, velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının, kadına tanınmamasının velayet hakkı kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tanına annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin olmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı, çocuğun soyadının değişmesi ile kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK Md. 27) dikkate alındığında,  Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline yönelik kararları da göz önüne alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.